Reklam
Tarih : 2025-09-15 16:46:39

Gedik Yatırım: Faiz-dışı dengedeki kayda değer iyileşme sürüyor

Gedik Yatırım'ın değerlendirmesinde, merkezi bütçenin Ağustos’ta 97 milyar TL fazla verirken, 12-aylık birikimli açık 2,04 trilyon TL’ye gerilediği belirtildi. Ağustos’ta merkezi bütçenin 96,7 milyar TL fazla verirken, faiz dışı dengede ise 276,4 milyar TL fazla verildiğine dikkat çekilirken şunlar kaydedildi:

"Geçen yılın aynı ayında 129,6 milyar TL bütçe açığı ve 32,5 milyar TL faiz dışı açık verilmişti. Böylece, 12-aylık birikimli bakıldığında bütçe açığı 2,27 trilyon TL’den 2,04 trilyon TL’ye, faiz-dışı açık ise 417 milyar TL’den 108 milyar TL’ye geriledi. Bu rakamlar 2024 sonunda 2,11 trilyon TL ve 836 milyar TL açık şeklindeydi. Yüksek enflasyon nedeniyle yıllık karşılaştırmalar hatalı yorumlara neden olabileceğinden, geçen yılın rakamlarını enflasyon düzeltmesine tabi tuttuğumuzda, 2024’ün rakamları bugünün fiyatlarıyla 172 milyar TL bütçe açığı ve 43 milyar TL faiz dışı fazlaya tekabül etmektedir.

Yıllık bazda iyileşmede geçen yıl vergi gelirlerindeki kaymanın da etkisi var. Manşet bütçe rakamlarında geçen yılın Ağustos ayına göre dramatik iyileşme dikkat çekici. Ancak bu sonuçlarda geçen sene geçici Kurumlar Vergisi tahsilatlarının büyük kısmının, Gelir Vergisi tahsilatlarının da bir bölümünün Eylül ayına sarkmasının önemli bir etkisi olduğunu belirtmek gerekiyor. O açıdan, Eylül sonuçlarının açıklanmasıyla beraber Ağustos-Eylül rakamlarını toplu şekilde karşılaştırmak daha sağlıklı olacaktır. Faiz-dışı harcamalara bakılacak olursa, yıllık artış nominal yüzde 40, reel olarak yüzde 5 artışa tekabül ediyor. Bu önceki birkaç aya göre bir yükselişe işaret ediyor olsa da kontrollü artış eğiliminin devam ettiğini gösteriyor.

Ocak-Ağustos döneminde faiz-dışı dengede ciddi iyileşme var. Ocak-Ağustos döneminde, faiz-dışı harcamaların yıllık nominal yüzde 37 (reel (yüzde 0), artarken, vergi gelirlerinin nominal yüzde 56 (reel yüzde 14) arttığını görüyoruz. Vergi gelirlerindeki artışlarda mevduat ve yatırım fonları gelirlerinden alınan stopajdaki artışların önemli bir etkisinin olduğunu ekleyelim. Şöyle ki, Ocak-Ağustos döneminde Gelir Vergisi tahsilatları yıllık yüzde 93 artmış görünüyor. 9 Temmuz’daki son stopaj artışının (yüzde 15,0’ten yüzde 17,5’e) yılın ikinci yarısında bütçeye 80 milyar TL seviyelerinde bir gelir sağlayabileceğini hesaplıyoruz. Güçlü vergi tahsilatı ve faiz-dışı harcamalardaki kontrollü gidiş sayesinde, faiz-dışı dengenin 2024’ün Ocak-Ağustos dönemindeki 210 milyar TL’lik açıktan 2025’in aynı döneminde 518 milyar TL fazlaya geçtiğini görüyoruz. Buna karşılık, aynı dönemde bütçe açığında 974 milyar TL’den 908 milyar TL’ye sınırlı bir düşüş var.

Faiz harcamalarındaki ciddi artışlar bütçe açığındaki anlamlı bir iyileşmeyi engelliyor. Bütçe açığındaki düşüşün çok sınırlı kalmasının nedeni daha önce de çok kere belirttiğimiz üzere faiz harcamalarındaki hızlı yükselişler. Faiz harcamaları geçen senenin 8 aylık döneminde 764 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, bu yılın aynı döneminde 1,43 trilyon TL olarak ortaya çıkmış durumda, ki bu da yüzde 87’lik bir artışa işaret ediyor. Hatırlatmak gerekirse, geçen hafta yayınlanan 2026-2028 dönemi OVP’si ile faiz harcama projeksiyonu 2025 yılı için 1,95 trilyon TL’den 2,05 trilyon TL’ye, 2026 yılı için ise 2,28 trilyon TL’den 2,74 trilyon TL’ye revize edilmişti. Yandaki 2 nolu grafikten de görülebileceği üzere, son yıllarda vergi gelirlerindeki güçlü toparlanmaya rağmen, faiz harcamalarının daha hızlı artması sonucu, faiz harcamalarının vergi gelirlerine oranı yükselirken, bu durum bütçe açığındaki bozulmaya önemli katkı sağlamaktadır.

Sene sonunda merkezi bütçe açığı/GSYH oranı yüzde 3,6-3,7 civarında gerçekleşebilir. Geçtiğimiz aylarda, 2025 sonunda bütçe açığını 1,9 milyar TL’lik (GSYH’nin yüzde 3,1) hükümet projeksiyonunun üzerinde 2,1-2,2 trilyon TL (GSYH’nin yüzde 3,6-3,7’si) civarında beklediğimizi belirtmiştik, ki son OVP ile hükümetin yeni projeksiyonu da 2,2 trilyon TL’ye yükseltildi. Faiz-dışı harcamalardaki kontrollü artışa rağmen yapılan bu revizyon, vergi gelirlerinin ek stopaj gelirlerine rağmen hedeflerin altında kalması ve faiz harcamalarından kaynaklanıyor. Bu arada, 2026 yılı için öngörülen yüzde 28’lik vergi artışının yüzde 19,7’lik deflatör tahmininin oldukça üzerinde olması, önümüzdeki dönemde ek vergi arışları yapılması, enflasyon muhasebesinden vazgeçilmesi gibi bir dizi olasılığı akla getiriyor."

  Hibya Haber Ajansı

© Copyright 2025 haberyayinagi.com Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.