Marbaş Menkul: ABD piyasalarında satıcılı seyrin hakim olduğunu görmekteyiz

Marbaş Menkul Değerler'in raporunda, iç tarafta haftaya güçlü başlangıcın ardından dün gerçekleşen negatif fiyatlamanın sebeplerine bakıldığında jeopolitik , makro ya da siyasi akışlardan ziyade teknik seviyelerden kaynaklandığı belirtildi. 11 bin bölgesinin üzerinde kalıcılık sürse de yukarı yönlü hareketler için özellikle ilk aşamada XBANK endeksinin direncini aşması ve görece zayıf performans gösteren ulaştırma hisselerinin yükseliş hareketine katılması gerektiği vurgulanırken şu bilgiler verildi:

"Makro veri ve gündem açısından risk unsurlarının görece sınırlanmasıyla beraber aşağı yönlü risklerin sınırlı olduğunu ve 11bin bölgesinin önemli bir seviye olarak kaldığını görmekteyiz. Gelişme olarak bugün için önemli bir akış bulunmazken yarın görüşülecek 2.Asgari Ücret görüşmelerinin kısa vadeli fiyatlamalar açısından önemli olduğunu düşünmekteyiz. Dezenflasyonist sürecin devamında piyasa beklentilerinin üzerinde oluşacak Asgari Ücret tutarının enflasyon üzerinde baskı oluşturma endişesiyle birlikte riskli varlıklar üzerinde iştah yönlü daralma ihtimalini yüksek bulmaktayız. Yarın gerçekleşecek toplantının nihai karar olmaktan uzak olduğu ve esas rakamın 3.toplantı ile beraber oluşacağını söyleyebiliriz. Özetle yeni günde aşağı yönlü hareketlerin sınırlı olması ve yukarı yönlü hareket için katalizör eksikliği nedeniyle sınırlı hareketlerin devamını beklerken yeni günde yatay negatif bir açılış beklemekteyiz.

ABD piyasalarında dün gerçekleşen yoğun makro verilerin ardından ekonomik belirsizliğin sürmesine paralel olarak satıcılı bir günü geride bıraktık. Dün gelen verilere baktığımızda özellikle Tarım Dışı İstihdam verisinin beklentilerin hafif üzerinde gerçekleşmesi , önceki verilerin hükümetin kapalı olduğu sürecin ışığında revize edilmesi ve İşsizlik Oranı’nın son dört yılın en yüksek seviyesine çıkması gibi karışık veriler sonrasında piyasanın ve FED’in veri odaklı takibinin devam ettiğini izlemekteyiz. 2026 yılı için FED nezdinde 2 faiz indirimi fiyatlaması gerçekleşirken en erken faiz indirim ihtimalinin Nisan ayında gerçekleşmesi beklenmektedir. 2026 için makro veri odaklı fiyatlama bu şekilde gerçekleşse de FED Başkanı değişiminin ardından daha güvercin bir tutum ile beklentilerde revizyon görülme ihtimalini yüksek görmekteyiz. Özetle karışık veriler ışığında ABD piyasalarında satıcılı seyrin hakim olduğunu görmekteyiz.

Asya-Pasifik’te haftanın ortasında temkinli iyimserlik öne çıkarken, teknoloji hisselerindeki sınırlı toparlanma endeksleri olumlu etkilerken, ABD ekonomisine ilişkin artan belirsizlikler, yükselişlerin güç kazanmasını engelledi. Bölge genelinde Güney Kore endeksi yüzde 0,6, Hong Kong endeksi yüzde 0,3 ve Çin CSI 300 endeksi yüzde 0,5 yükselirken, Shanghai Composite yatay seyretti. Japonya cephesinde ise tahvil piyasası dikkat çekti. 10 yıllık Japon devlet tahvili getirisi 3 baz puan artışla yüzde 1,98’e yükselerek Haziran 2007’den bu yana en yüksek seviyesini gördü. Getirilerdeki yükseliş, Japonya Merkez Bankası’nın normalleşme adımlarına yönelik beklentilerin güçlendiğine işaret ediyor. Hindistan’da ise para politikası tarafında güvercin sinyaller öne çıktı. Hindistan Merkez Bankası Başkanı, faiz oranlarının “uzun bir süre” düşük kalacağını belirterek büyümeyi destekleme önceliğinin sürdüğünü vurguladı.

Avrupa piyasalarında gündem ağırlıklı olarak makroekonomik veriler ve merkez bankası beklentileri etrafında şekilleniyor. Avrupa Merkez Bankası’nın perşembe günü gerçekleştireceği yılın son toplantısında politika faizini yüzde 2 seviyesinde sabit tutması beklenirken, Başkan Lagarde’ın büyüme ve dezenflasyon sürecine yönelik mesajları öne çıkıyor. Eylül ayında Euro Bölgesi büyüme tahminini yüzde 1,2’ye yükselten ECB’nin, güncellenen projeksiyonlarında sınırlı yukarı yönlü revizyon ihtimali bulunuyor. Bu hafta ayrıca İngiltere, İsveç ve Norveç merkez bankaları da para politikası kararlarını açıklayacak. İngiltere’de zayıflayan işgücü piyasası görünümü, BoE’den faiz indirimi beklentilerini güçlendiriyor. İngiltere’de açıklanan son verilere göre işsizlik oranı yüzde 5,1’e yükselerek Ocak 2021’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Bordrolu çalışan sayısındaki yıllık düşüş, ekonomik aktivitede yavaşlamaya işaret ederken, veriler sonrası tahvil getirileri ve sterlin sınırlı tepki verdi. Euro Bölgesi ve İngiltere’ye ilişkin enflasyon verileri ise hafta ortasında açıklanacak olup, çekirdek enflasyonun seyri para politikası beklentileri açısından belirleyici olacak.

Emtialar üzerinde Ons Altın’da iştah sürerken Brent Petrol’de dün uzun sürenin ardından 60$ seviyesinin altında fiyatlamaların ardından Trump’ın Venezuela’ya yönelik söylemleriyle birlikte yüzde 1’e yakın yükselişleri görsek de hala 60$ fiyatlamaların devam ettiğini görmekteyiz.

Ekonomik takvimde iç tarafta önemli bir veri takvimi bulunmamaktadır.

Küresel tarafta ise İngiltere’den gelen TUFE’nin ardından ABD’de ise Ham Petrol Stokları ve FOMC Üyesi Bostic’in konuşmalarını takip edeceğiz."